14 Ağustos 2010 Cumartesi

Ah bu biftek sevdam...

Bir arkadaşım bloğumla alakalı şu yorumu yaptı geçenlerde. Yazdığın bir çok başlık biftek ile alakalı. Ne yapayım tabir-i İngilizce "Steak" olunca söz konusu ben de kendimi alamıyorum ve gittiğim yutdışı seyahatlerinde muhakkak bir "Steak House"a uğruyorum.

Yurtdışı seyahatlerimin biri olan Budapeşte seyahatinde bir akşam Peşte yakasında meşhur olarak adlandırılan Pampas adlı "Steak House"a gittim.
"Medium-well" olarak pişirilmiş bonfile her zaman tercihimdir.
Ama öncelikle Pampas'ta sarımsak çorbası ile başladım akşam yemeğine.
Kremasının kıvamı tam olarak ayarlanmış lezzeti ve tadı damağınızda kalacak bir çorba geldi masaya, afiyetle çorbayı içtikten sonra ise bonfilem geldi masaya.
Açlığımında etkisiyle menüdeki 250 gramlık bonfileyi değil 320 gramlığı seçtim hem gözüm hem de midem doysun diye.
Şef bonfileyi gayet güzel kilitlediği için etin suyu içinde kalmıştı.
Eh böyle bir akşam yemeğini güzel bir tatlı ile tamamlamak bu yemeğin farzı olmuştu haliyle.
Sufle masamdaki son lezzetli tat olarak yerini aldı o akşam. Sufleye ise sade dondurma ve frambuaz reçeli eşlik etmişti.