20 Ocak 2013 Pazar

Patlıcanlı bir hafta sonu daha, İslim Kebabı

Bu haftasonu da patlıcanlı bir lezzetli yemeği listeme dahil ettim. İslim Kebabı.
Bu lezzetli yemeğin et ve köfteden yapılan iki ayrı şekli var ama ben farklı bir yaklaşımla et ve köfteyi birlikte kullanarak hazırlamaya karar verdim.
Öncelikle az yağlı kuşbaşı doğranmış dana etlerini güzelce haşladım. "Güzelce haşladım"ın ölçüsü kuşbaşı etlerin lokum kıvamında yumuşaklığa gelmesi, olduğunu belirtmek istiyorum.
Köftelik kıyma ile köfte baharatlarını, yumurtayı ve blenderda iyice ufaltılmış bayat ekmeği bir kaba koyarak yoğurdum ve buzdolabında dinlendirdim.
Uzun patlıcanları boyuna keserek tuzlu suda yarım saat kadar beklettim.
Köfte harcından avuç içi miktarda alıp orta kısmına kuşbaşı et koyup top haline getirdim.
Bu köfte toplarını kızgın yağda 3-4 dakika kızarttım.
Sonra patlıcanları kızartıp bir tabağa aldım.
İki patlıcan dilimini ortasında köfte topu olacak şekilde kapattım ve üst kısmına bir dilim domates, bir parça yeşil biber koyarak dağılmaması için kürdan batırdım.
Fırın tepsisine aralıklar ile yerleştirdim.
Dikkatliler için özel not : Sağ alttaki iki İslim Kebabını eşim isteği üzerine içinde kuşbaşı et olmayacak şekilde sadece köfteden hazırladığım ve diğerlerinde ayırmak için bu ikisinde domates dilimleri en üstte, diğerlerinde biber parçaları en üstte.

Tepsinin alt kısmını tamamen kaplayacak şekilde salçalı su ekleyip önceden 180 derecede ısıtılmış fırının orta kısmına tepsiyi koydum ve yarım saat pişirdim.

Servis için de patlıcanlı yemeklerin vazgeçilmez lezzeti olan tereyağlı pilavı eşim hazırladı.

Buyrun size İslim Kebabı;



14 Ocak 2013 Pazartesi

Patlıcanı kuruttum, içini harcı ile doldurdum

Ne zaman bir kebapçıya gitsem ana yemek öncesi gelen kuru patlıcan dolmasını afiyetle yerim.
Eyüp'teki şarküterilerin girişlerin iplere asılı olarak duran kuru patlıcanlar her zaman beni bu lezzetli yemeği yapmaya davet etmiştir.
Kızkardeşimin eşi Ümit geçenlerde Gaziantep'e gitti ve ben de bu geziyi fırsat bilip ona bir grup lezzet siparişi verdim. Sağolsun kendisi de fazlasıyla dolu torbalarla geldi.
Geçtiğimiz hafta sonu hem cumartesi akşamı yemeğe hem de pazar günü "brunch" için bizim bulduğumuz bir tabir olan "uzun kahvaltı"ya kadim dostlarım aileleri ile birlikte davetliydi.
Böylesine değerli misafirlerime farklı bir lezzetli yemek yapayım dedim ve giydim önlüğü, girdim mutfağa, "Kuru Patlıcan Dolması" yapmaya.
Öncelikle dolmanın harcını yapmaya başladım.
Kafi miktarda soğanı ince ince kıyıp zeytinyağı ile tencerede kavurdum.
Soğanlar pempeleşince, çam fıstığını da ekleyip kavurmaya devam ettim.
Bir tarafta ise iki bardak pirinci el yakmayacak kadar sıcak suda haşladım.
Haşlanmış pirinçlerin suyunu süzüp tencereye ekleyip kavurmaya devam ettim.
Yeteri kadar kavurunca bu karışıma suda ıslatılmış kuş üzümlerini, bir miktar tarçını ve karabiberi, bir tatlı kaşığı kadar şekeri, iyice kıyılmış Antep fıstığını ekledim. 1 bardak suyu da ilave ederek, harcı suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirdim.
Kuru patlıcanları kaynar suda yumuşayana kadar 3-4 dakika kadar tuttum ve süzgeçle alıp soğuk suda şokladım.
Patlıcanların içine harcı üst kısmında 1 parmak kadar kalacak şekilde doldurdm ve tencereye yanyana dizdim ve patlıcanların yarısına gelecek kadar salçalı suyu ekledim. Ayrıca tüm patlıcanların üzerine zeytinyağı gezdirdim ve kızık ateşin üzerine koydum.
Patlıcanları salçalı suyu çekene kadar pişirdim ve bu lezzetli yemeği hazırlamış oldum.
Buyrun bu da akşam yemeğinde servis tabağındaki hali;

Son olarak şunu belirtmek istiyorum, benim hazırladığım lezzetli yemekler o günün masasında eşimin marifetli ellerinden çıkan diğer lezzetli yemekler ile masada yerini alıyor her zaman.