14 Ocak 2013 Pazartesi

Patlıcanı kuruttum, içini harcı ile doldurdum

Ne zaman bir kebapçıya gitsem ana yemek öncesi gelen kuru patlıcan dolmasını afiyetle yerim.
Eyüp'teki şarküterilerin girişlerin iplere asılı olarak duran kuru patlıcanlar her zaman beni bu lezzetli yemeği yapmaya davet etmiştir.
Kızkardeşimin eşi Ümit geçenlerde Gaziantep'e gitti ve ben de bu geziyi fırsat bilip ona bir grup lezzet siparişi verdim. Sağolsun kendisi de fazlasıyla dolu torbalarla geldi.
Geçtiğimiz hafta sonu hem cumartesi akşamı yemeğe hem de pazar günü "brunch" için bizim bulduğumuz bir tabir olan "uzun kahvaltı"ya kadim dostlarım aileleri ile birlikte davetliydi.
Böylesine değerli misafirlerime farklı bir lezzetli yemek yapayım dedim ve giydim önlüğü, girdim mutfağa, "Kuru Patlıcan Dolması" yapmaya.
Öncelikle dolmanın harcını yapmaya başladım.
Kafi miktarda soğanı ince ince kıyıp zeytinyağı ile tencerede kavurdum.
Soğanlar pempeleşince, çam fıstığını da ekleyip kavurmaya devam ettim.
Bir tarafta ise iki bardak pirinci el yakmayacak kadar sıcak suda haşladım.
Haşlanmış pirinçlerin suyunu süzüp tencereye ekleyip kavurmaya devam ettim.
Yeteri kadar kavurunca bu karışıma suda ıslatılmış kuş üzümlerini, bir miktar tarçını ve karabiberi, bir tatlı kaşığı kadar şekeri, iyice kıyılmış Antep fıstığını ekledim. 1 bardak suyu da ilave ederek, harcı suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirdim.
Kuru patlıcanları kaynar suda yumuşayana kadar 3-4 dakika kadar tuttum ve süzgeçle alıp soğuk suda şokladım.
Patlıcanların içine harcı üst kısmında 1 parmak kadar kalacak şekilde doldurdm ve tencereye yanyana dizdim ve patlıcanların yarısına gelecek kadar salçalı suyu ekledim. Ayrıca tüm patlıcanların üzerine zeytinyağı gezdirdim ve kızık ateşin üzerine koydum.
Patlıcanları salçalı suyu çekene kadar pişirdim ve bu lezzetli yemeği hazırlamış oldum.
Buyrun bu da akşam yemeğinde servis tabağındaki hali;

Son olarak şunu belirtmek istiyorum, benim hazırladığım lezzetli yemekler o günün masasında eşimin marifetli ellerinden çıkan diğer lezzetli yemekler ile masada yerini alıyor her zaman.

2 yorum:

  1. Bülentcim ellerine sağlık, yazıyı okurken sesin kulaklarımda çınlıyor, sanki senden dinlermiş gibi oluyorum. Yemek de nasip olur inşallah bir gün.

    YanıtlaSil
  2. Ebubekir dostum,
    Ne zaman istersen söyle, atlar gelirim memnuniyetle hazırlamaya

    YanıtlaSil