2010 yılının Ocak ayında başladım sizinle lezzetleri paylaşmaya, koca bir yılı devirmişiz ve artık yeni bir yıla, 2011’e merhaba dediğimiz bu ilk günlerde yazılmayı bekleyen GEÇ KALMIŞ YAZILAR’ın ilki ile Diyarbakır’da kahvaltı ile devam ediyorum.
2010’un Mayıs’ında, Mayıs’ın onbirinde Diyarbakır’daydım her zamanki gibi yine işim sebebiyle.
Uçaktan inip şehre geldiğimde, kahvaltı etmeden güne başlamayalım dedi Diyarbakır’daki iş ortağımız Özcan. Hasan Paşa Hanı’ndaki Kahvaltıcı Mustafa Abi’nin yerine gittik. Hanın içinde hem giriş katında hem de üst katta oturabileceğiniz yerler mevcut.
Üst kata çıktık ve üst kattaki odalardan birine geçip cam kenarında bulunan bir masaya oturduk. Masamıza benden bir gün önce Diyarbakır’a gelen Satış Müdiremiz Aslıhan ve Van bayimiz katıldı.
Öncelikle masamızın orta yerine kavurmalı ve biberli yumurta geldi.
Sonrasında masada boşluk kalmayacak şekilde peynirler, kaymak, bal, reçel, tereyağı, salatalık, patates-patlıcan-biber kızartması, pide servis edildi.
Kahvaltı sonrasında ise meyvelerin kaymak, reçel ve antep fıstığı ile hemhal olduğu bir tabak masadaki yerini aldı.
Son olarak çaylarımızı yudumlayıp Kahvaltıcı Mustafa Abi’nin Hasan Paşa Hanı’ndaki yerinden ayrıldık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder