Geçen hafta yoğun bir toplantı takvimim vardı, bu toplantıların en sevdiğim yanı ise şirket dışında olmasıydı.
Salı günü (19 Ocak 2010) iş ortaklarımızdan olan Intel ile aylık pekakende pazarı değerlendirme toplantısını yaptık. Hem şirketimizden hem de Intel Türkiye ekibinden kalabalık bir grup ile pazardaki son durumu, rekabeti ve alacağımız aksiyonları değerlendirdik.
Toplantı sabahın ilk saatlerinde başladı ve öğlene kadar devam etti. Toplantı esnasında kahvaltı niyetine atıştırmak için Komşu Fırın'ın eşsiz lezzetleri diye gönül rahatlığı ile tabir edebileceğim kurabiyeleri, poğaçaları ve küçük pizzaları bize eşlik etti.
Tabii ki toplantının henüz yarısına gelmeden bu eşsiz lezzetler midelerimizdeki yerlerini almışlardı.
Bu yazımda Komşu Fırın'dan bahsetmeyeceğim. Çünkü oradaki lezzetleri ayrıntılı bir şekilde anlatmak için özellikle oraya gidip detayları kaleme alacağım.
Toplantımız saat 12 sularında bitmiş ve birçok konuyu sonuçlandırmıştık. Toplantı ekibinin bir kısmı ajandalarındaki başka toplantılara gitmek için ayrıldılar. Benimde içinde bulunduğum diğer kısım ise toplantı sonrası sohbetimize öğle yemeğinde devam etmeye karar verdik. Yemek için Intel'deki temsilcimiz Gürkan, Günaydın Kebap Restaurant'ı önerdi ve biz de itiraz etmeden memnuniyetle kabul ettik.
Her ne kadar az yemeğe karar versek de o gün masadan fazlasıyla doyarak kalktık.
Neler mi yedik o gün?
Öncelikle başlangış olarak her kebap restaurantının klasiği tulum peyniri, tereyağı ve sıcak lavaş (fakat öyle balon gibi şişen büyük olanlarından değil, küçük ve mütevazi boyutlarda olan) geldi masaya. Turşu eşlik etti onların yanına.
Salata olarak da gavurdağı seçtik ortaya. Fındık lahmacun ise başlangıç olarak tabaklarımızda yerini çoktan almıştı bile biz sohbet ederken.
Ana yemek olarak tek bir lezzet seçmedik.
Sırasıyla;
Döner,
Kuzu çöp şiş,
ve Adana Kebap,
geldi masaya ve biz de afiyetle yedik.
Aslında tatlı için midelerimizde yer kalmasa da tatlıyı eksik etmedik o gün tabadığımızdan ama ben maalesef tatlının fotoğrafını çekmeyi eksik ettim.
Bol kaymaklı katmer ve akabinde tam kıvamında demlenmiş çay ile hem yemeği hem de sohbeti bitirerek ayrıldık.
Ana yemek olarak tek bir lezzet seçmedik.
Sırasıyla;
Döner,
Kuzu çöp şiş,
ve Adana Kebap,
geldi masaya ve biz de afiyetle yedik.
Aslında tatlı için midelerimizde yer kalmasa da tatlıyı eksik etmedik o gün tabadığımızdan ama ben maalesef tatlının fotoğrafını çekmeyi eksik ettim.
Bol kaymaklı katmer ve akabinde tam kıvamında demlenmiş çay ile hem yemeği hem de sohbeti bitirerek ayrıldık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder