4 Ocak 2010 Pazartesi

Svickova

Hani derler ya “İşi gereği eşim çok geziyor.”, eşim de bu lafı benim için çokca sarfediyor. Bilişim sektöründe çalışıyorsanız ve de tedarikçiler ile ilişkileri siz yönetiyorsanız, yurtiçi ve yurtdışı geziler sizin yakanızı da bırakmayacaktır.
Sektörün önde gelen firmalarından biri olan Datateknik’in Bireysel Pazarlama Müdürü olarak ben de Evliya Çelebi ile belki aşık atamam ama hatırı sayılır şekilde seyahate çıkıyorum. Gün itibariyle mütevaziliğe kaçmadan rahatça söyleyebilirim ki ikinci pasaportumun iki vize sayfası kaldı.
Geçen yıl 22-24 Nisan tarihleri arasında Intel’in her yıl düzenlemiş olduğu “Intel Solution Summit 2009”a katılmak üzere şirketimizden kalabalıkça bir grup Prag’a gitmiştik. Prag ile ilgili uzunca yazmayacağım ama gerçekten görülmesi gereken şehirler listesi yapıyorsanız, Prag’ı listenize eklemeyi unutmayın.
Intel’in zirvesi 24 Nisan’da bitmesine rağmen biz seyahatimizi bir gün daha uzatarak şehiri gezmeye vakit ayırdık. Şehir gezisi gününde geç kahvaltı edenler arasında olduğum için saat 12’ye gelmesine rağmen henüz acıkmamıştım fakat benim ekibimde çalışan ve bu seyahatte aramızda olan Oğuzhan vakit kaybetmemek için kahvaltı edemediğinden aç ve bitap bir şekilde kahvaltı edecek yerleri kontrol ediyordu.
Otelden çıkıp şehiri yürüyerek gezerken “Old town square” birebir çevirisi ile “Eski şehir meydanı”na geldik.
Güneşli ve ılıman bir hava hakimdi şehire, meydanın birçok yerinde masalar kurulmuştu restaurantlar tarafından. Oğuzhan için kahvaltı vakti geçtiği, bizim için de henüz öğle yemeği vakti gelmediği için meydandaki masalardan birine iliştik, biz birşeyler içmeye, Oğuzhan’ın da açlığını gidermesine karar vererek.
Biz içeceklerimizi sipariş ederken Oğuzhan’a da Çek mutfağının en bilenen yemekleri arasında olan Svickova sipariş ettik.

Bu yemek çok iyi terbiye edilerek pişirilmiş dana etinin alışık olmadığımız bir tarzda sunulması ile ilginç bir lezzetler bütünü haline geliyor. Bu lezzet karşısında ikinci tabağı da sipariş ederek ön öğle yemeğimizi de yemiş olduk.
Kayık tabakta servis edilen Svickova’nın ana bileşenlerden biri (eh bilişim sektöründen biri yemek anlatır ve tarif ederse, kendi sektöründe sıkça kullanılan ifadelere yer verir.) dana eti olmakla birlikte tabağın alt kısmı tamamen sos ile kaplanıyor. Dana eti bu sos içinde yüzüyor diyebiliriz. Ayrıca kabukları alınmış somun ekmek dilimleri de ete eşlik ediyor, krema ve kuşburnu reçeli bu yemeğin en ilginç tatları ayrıca.
Et yemeğinde reçelin ve kremanın bulunmasını garip karşılayabilirsiniz fakat aç olmamama rağmen bu lezzetli yemeği gerçekten lezzetli bir yer olan Prag Eski Şehir meydanındaki bir restaurantta yemek ayrı bir zevkti benim için.

O gün bu erken öğle yemeğinden sonra gecenin ilerleyen saatlerine kadar Prag şehrini gezmeye devam ettik ve yorgun olarak otelimize geldik. Ertesi gün ise İstanbul’a yani hayatımdaki en lezzetli yerleri barındıran şehire döndük.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder